Winston Churchill’in 2. Dünya Savaşına Etkileri

Winston Churchill, tam ismi Sir Winston Leonard Spencer Churchill. 30 Kasım 1874 doğumludur. 24 Ocak 1965 tarihinde Londra’da ölmüştür. İngiliz devlet adamı, hatip ve başbakanlık yapan yazar II. Dünya Savaşı sırasında İngilizleri topladı ve ülkesini yenilginin eşiğinden zafere götürdü. I. Dünya Savaşı öncesi ulusal politikada öne çıkan sansasyonel bir yükselişin ardından Winston Churchill, ün kazandı.

Franklin Roosevelt ve Joseph Stalin ile 2. Dünya Savaşı sırasında Müttefik stratejisini şekillendirdi. İttifak’tan sonra Batı’yı Sovyetler Birliği’nin yayılmacı tehdidi konusunda uyardı. Muhafazakar Parti’yi 1951’de göreve geri getirdi ve 1955 yılında istifaya zorlanıncaya kadar başbakan olarak kaldı.

Winston Churchill Hayatı

Annesi Jennie Jerome, dikkat çekici bir güzelliğe sahiptir ve New Yorklu bir finansör ve at yarışı meraklısı Leonard W. Jerome’un kızıydı. Genç yaşlarında Winston Churchill, mutsuz ve ne yazık ki ihmal edilmiş bir çocukluk geçirdi. Harrow’da göze çarpan derecede zayıf olan akademik kayıtları, babasının kendisine bir ordu kariyerine girme kararını haklı çıkarıyordu. Kraliyet Askeri Koleji Sandhurst Akademisi’ne geçmeyi başardı ve mezun oldu.

1895’te, babası öldü ve 4. Süvarilere girdi. 1896’da alayı Hindistan’a gitti ve Kuzey-Batı Sınırında 1897 yılında hem asker hem de gazeteci olarak hizmet gördü. 1898 yılında Malakand Field Force’un Hikayesi olarak anlatılan gönderileri, hayatı boyunca aralıklı olarak devam ettiği yazarlık kariyerine başlayacak kadar dikkat çekti. 

II. Dünya Savaşı Sırasında Winston Churchill

Churchill’in önceki kariyerinin tamamı savaş liderliği için hazırlık niteliğindeydi. Yoğun bir vatanseverdir. İngiltere’nin Almanya’ya savaş ilan ettiği gün 3 Eylül 1939 tarihinde Chamberlain, başkanlığa Churchill’i atadı. 11 Eylül’de Winston Churchill, Pres’ten tebrik notu aldı. Winston Churchill, 10 Mayıs 1940’ta İngiltere’nin başbakanı oldu. Churchill’in hayatının tutkusunu yerine getirdiği gün, Almanya o sabah Fransa, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’u işgal etti. İngiltere yüce sınavıyla karşı karşıya kaldı.

En önemlisi, Hitler’e meydan okudu. 2. dünya savaşı sırasında 1940 yılında İngiltere’ye saldıran Nazileri yendi. İşçi politikacı Hugh Dalton’un sözleriyle Churchill, o zamanlar için sahip oldukları tek insandı. Bu görüş, İngiliz halkının ezici çoğunluğu tarafından paylaşıldı. Churchill hem siyasi hem askeri olan planlama ile karar vermeyi daha basit ve daha verimli hale getirdi. Kişiliğinin gücü, İngiltere’nin güçlü müttefikleri olan Rusya ve ABD ile Büyük üçlü ittifakını güçlendirmede etkili oldu. Sınırsız enerjisi ve kararlılığı, onunla çalışmak her zaman kolay olmadığı anlamına geliyordu.

2. dünya savaşı öncesi ittifak ilişkileri için çok çalıştı ve savaşa hazırlık yaptı. Konferans ve savaş alanlarına yılda birkaç kez yurt dışına seyahat etti. Stalin zor bir müttefikti ve ilişkiler her zaman bu kadar dostane değildi. Aynı dönemde Winston Churchill savaşa Türkiye’yi de sokmak için çalışmalar yapmıştır ama başarılı olamamıştır. Büyük üçlü ittifakı Churchill, Roosevelt ve Stalin Yalta Konferansında bir araya geldi. 2. Dünya Savaşı, 1 Ekim 1939 tarihinde Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başladı. 

Winston Churchill, Grand Alliance’ı inşa etmek ve sürdürmek için tüm dünyayı dolaştı. Bu yorucu bir görevdi. 1941 ile 1945 arasında yurtdışında sık sık tehlikeli yolculuklara başladı. Aralık 1941’de Beyaz Saray’da hafif bir kalp krizi geçirdi ve iki yıl sonra Tahran Konferansı’ndan sonra şiddetli bir zatürre oldu. 2. Dünya Savaşı sırasındaki politikasıyla İngiltere için önemli bir karakter oldu. 2. dünya savaşı sonunda İngiltere ve ABD desteğiyle İsrail kuruldu.

2. dünya savaşı sonunda Temmuz 1945’te Nazi Almanyası yenildi ve Japonya çökmek üzereyken, Churchill’in Muhafazakar Partisi, genel bir seçim yaptı. Savaştan bıkmış bir seçmen, yeni bir İngiltere’yi bekliyordu. Müttefik zaferini sağlamak için bu kadar çok şey yapan adam Winston Churchill, bir kez daha işsiz kaldı. İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık günlerinde Churchill’in birkaç gerçek silahı vardı. Bunun yerine kelimelerle saldırdı. O zaman yaptığı konuşmalar çok etkili olmuştu.