Almanya’da Nazi döneminin ilk zamanlarında, ‘Beyaz Yahudi’ olarak damgalanan Heisenberg , Naziler tarafından kabul edilen ve yürütülmekte olan Alman Fiziği yerine Yahudi olan Albert Einstein’in kuramlarını insanlara öğretmesi yüzünden bu kötü unvanı kendisine takmışlardır. Benzersiz bilim dehası olması nedeniyle Heisenberg, kendisinden öldüresiye nefret eden SS şefi olan Heinrich Himmler tarafından siyası baskının yapılması engellemiştir.
Heisenberg’in Hayat Özeti
Alman bir fizik dehası olan Werner Karl Heisenberg’in babası August Heisenberg, annesi ise Anna Wecklein olarak tarihe geçmiştir. Werner heisenberg dünyaya geldiğinde babası olan August Heisenberg, Würzburg Üniversitesi öğretim görevlilerinden biri olarak çalışıyordu. Anna ve baba August 1899 yılının mayıs ayında evlendiler. Werner heisenberg ise 5 Aralık 1901 senesinde Würzburg şehrinde dünyaya gelmiştir. Heisenberg daha çok küçük iken piyano ile tanıştı ve çalmaya başladı. Yıllar geçip 13 yaşına geldiğinde ise büyük ustaların bestelerini çalabilecek konuma gelmişti.
Babası August Heisenberg’in akademide ki öğrenme tutkusu, Heisenberg bu yolda ilerleme sağlamasında ki olaylardan biri olmuştur. Babasının Münih Üniversitesinde profesör olduğu senelerde Werner heisenberg Münih Üniversitesi’den mezun olmuştur. Birçok özelliğinin yanında Werner Heisenberg iyi bir doğa yürüyüşçüsü ve edebiyat, felsefe alanlarına ilgili bir öğrenci olmuştur.
Matematik derslerine kendi başına çalışan Heisenberg, bu çalışmaları yaparken tüm ailesi ve arkadaşlarını şaşırtarak genç bir öğrenci iken bilimsel bir makale çalışması yayınlamayı denemiştir. Hayatı boyunca bilime sevgisi olduğu bilinse de Werner heisenberg, müziğe olan tutkusunu hiçbir zaman bir kenara bırakmamıştır.
Werner’in Eğitim Dönemi Ve Akademik Yaşamı
1910 yılında Haziran ayı içerisinde, babası August profesörlüğe atanması ile tüm aile Münih’e taşınmıştır. Orada Elisabethenschule’ye katılan Werner Heisenberg , Münih’teki Maximilian Spor Akademisi’ne katılmadan önce bu okulda bir yıl kadar okumuştur. Heisenberg büyükbabasının müdür olduğu bu okulda iken, I. Dünya savaşı başladı ve Spor Akademisi Askerler Tarafından İşgal edildi.
O senelerde derslerini farklı yerlerde yapılması ve eğitim olanaklarının kısıtlanması, Heisenberg için eğitim hayatında olumlu ve bağımsız bir çalışma başlamasında etkili olmuştur. En çok başarı sağladığı derler arasında matematik , fizik ve teoloji gelmekteydi. Bu derslerden çok yüksek notlar alabilen Werner heisenberg, aynı üniversite okuyan aile dostuna bile matematik dersleri verebilecek seviyelere gelmiştir.
Gönüllü olarak katıldığı tarla işlerine yardım etmek isteyen gençleri organize eden bir kurumda çiftliklerde çalıştı. Dönemin yiyecek sıkıntısı zamanlarında Werner heisenberg, uzun mesailer nedeniyle daha da buhranlı zamanlar yaşıyordu ve boş zamanlarını ustalaştığı seviyede yaptığı satranç maçları ve matematik yayınlarını okumakla geçiriyordu. Bu dönemlerde sayılar teorisine ilgi duyan Heisenberg Kronecker’in çalışmalarını ve Fermat’ın son kuramlarındaki ispatlar üzerine çalıştı.
1918 yılında var olan savaşın sona ermesi ile iktidarda yaşanan sorunlar ile Almanya daha kötü bir hale gelmişti. Heisenberg , Bavyera Sovyet Kuvvetleri’nin askeri güç sağlanarak geri püskürtülmesinde rol almıştır. Werner heisenberg bu olay hakkında şu şekilde yorum yapmıştır: ” O zamanlar 17 yaşında bir çocuktum ve bu yaşananları aynı polis soyguncular oyununu oynamak gibi maceralı bir şey olarak anlıyordum” demiştir.Bilimsellikte ilerlemesi son derece iyi olan Werner Heisenberg Belirsizlik ve Kuantum Mekaniğini yaratmıştır.
Belirsizlik İlkesi olan, aynı zamanda bir parçacığın tam konumunun ve momentumunun belirlenmesinin imkansızlını ortaya koydu. Ayrıca Kuantum Teorisinin Fiziksel İlkeleri ile alakalı makalesi ile Heisenberg bu sayede Nobel Fizik ödülüne layık görülmüştür. Bu bilgileri ile Kuantum dünyasında araladığı bilgi kapısı ile 20 ve 21. yüzyılın da en büyük bilimsel ortamların temelini atmıştır.