Stalingrad savaşı yada Stalingrad muharebesi, Stalingrad adlı kent için verilen mücadeledir. Bu muharebe 2. Dünya Savaş’ının en kızgın döneminde gerçekleşmiştir. Almanların Mihver ordusu ile Sovyetlerin Kızıl ordusu arasında gerçekleşmiştir. Günümüzde çoğu tarihçi, bu savaşın 2. Dünya Savaş’ının seyrini değiştiren savaşlardan biri olduğu yönünden hemfikirdir. Bu savaşta iki tarafında canla başla çalıştı, kıran kırana bir savaş oldu. Toplam kaybın iki milyon civarı olduğu kanlı bir savaş olarak tarihe kara bir leke olarak kaydedilmiştir. Bu savaş sonucunda Almanlar için doğu cephesinde zafer kavramı ortadan kalkmakla beraber Almanlar Doğu Cephesinde bulunan kuvvetlerinin dörtte birini kaybederek ağır bir yenilgi almıştır.
Şehrin önemi Almanlar için çok fazlaydı. Çünkü Sovyetler ordularına erzak ve ekipman teslimatını Stalingrad’dan geçirmekteydi. Ayrıca Sovyetlerin Stalingrad’daki yolu kesilir ise orduları Bakü’de bulunan petrolden mahrum kalacaktı. Bütün bunlarla beraber şehrin bir de prestij kısmı vardı. Şehir ismini Sovyet lideri Stalin’den almaktaydı. Almanlar şehri ele geçirebilselerdi, bu Alman orduları için büyük bir moral olmakla beraber Kızıl ordu için ise büyük bir hüsran olacaktı. Bunu bilen Hitler ve Almanlar bu şehir uğruna çok fazla kaynak, asker ve zaman harcamıştır.
Hitler Moskova’ya İlerliyor
Barbarossa Harekatı’nın ilk yıllarında Alman orduları Doğu cephesinde çoğunluğunun Wehrmacht Doğu ordularının oluşturduğu birlikler ile hızla ilerlerken ilk yenilgilerini gene aynı yılda kış zamanında Moskova önlerinde aldı. Sovyetlerin başkenti olan Moskova’yı almak isteyen Alman kuvvetleri sağlam bir Kızıl orduyla karşı karşıya kaldı ve yenik olarak Moskova önlerine kuruldular. Bu olaydan sonra genel olarak işgal yavaşlamış hatta durdurulmuştu. Ta ki 1942 yaz aylarına kadar bu sefer işgal güney tarafından devam etme kararı alarak ilerlemeye başlamıştı. Kırım ve Harkov operasyonlarını takiben Mavi Durum ile devam eden bu operasyonlar sonucu ordu ikiye ayrılarak bir kısmı Kafkasya tarafına diğer kısım ise Stalingrad şehrine doğru yol almıştır.
Kenti kuşatan Alman kuvvetleri, savaşta büyük başarılara imza atmasını sağlayan yıldırım savaşı teknikleri yerine ana kuvvetin piyadeler tarafından oluşturulduğu sokak çatışmalarına girmişlerdi. Bina bina, tek tek savaş verilerek inatla ve zorla şehirde ilerleme kaydedildi ve Volga nehrine kadar şehir ele geçirildi. Üç ay süren kanlı ve zorlu mücadelenin ardından ilerleme burada da önce yavaşladı ve sonra durma noktasına geldi. Üç aylık uğraş sonucu Almanlar şehrin neredeyse yüzde doksanlık kısmını ele geçirmişlerdi.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Kızıl ordu direnmekte kararlıydı. Her ne kadar kış geldiği için ikmal ve erzak yardımı alamasalarda , şehrin büyük bir kısmını kaybetselerde direnmeye kararlıydılar. İlerleyen zamanda sürdürülen bu direnç dünya kamuoyuna tanıtılıp, dünya kamuoyunca büyük takdir alacaktı.
Kızıl Ordu – Üranüs Harekatı
Kızıl ordu 1942 yılında Kasım ayında Üranüs Harekatı’nı başlatarak Alman 6. ordusunu kanatlardan kuşatarak sıkıştırmayı planlayarak taaruz başlattı. Almanların kanatlarını Rumen ve İtalyan birlikleri tutmaktaydı ve bu birliklerin silah ve erzak bakımından eksikleri bulunmaktaydı. Bunu bilen Kızıl ordu harekata başladı ve Alman 6. ordusunun kanatları yenilgiye uğratıldı. Bunun üzerine 6. ordu Stalingrad şehrinde sıkışıp kaldı ve tecrit edildi. Her ne kadar Almanlar havadan yardım etmek istedilerse de başarılı olamamışlardı. Bunun üzerine son bir ölüm kalım mücadelesi verildi ve hem cepheden hem şehirden taaruz başlatıldı fakat bu kanlı mücadele de başarılı olamamıştır. Tüm bu açlık, susuzluk ve soğuğa karşı direnen Alman ordusu sonunda teslim oldu ve sağ kalan askerler savaş esiri olarak alındı.
İlgini Çekebilecek Yazılarımız;