Site icon Yayagecidi.com I Sosyal İçerik Sitesi

Kütahya Gezi Rehberi!

Kütahya

Kütahya’da nerelere gidilir? Ne yenir? Kütahya hakkında bilinmesi gerekenler ve daha fazlası.

Kütahya Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Ege bölgesinde yer alan Kütahya, zengin tarihi ve kültürel birikiminin yanında termal kaynakları, çinileri ve büyüleyici doğal güzellikleriyle kesinlikle ülkemizin görülmesi gereken eşsiz şehirlerindendir.

Yaklaşık 570.000 kişilik nüfusuyla Türkiye’nin İç Ege kısmında yer alır. TÜİK’in 2016’da yayımladığı verilere göre 23 ilçe 27 belediyesi bulunmakta olan Kütahya’nın tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanmakla birlikte şehrin ismi, önceleri Kotiaeon, Cotiaeum ve Koti şeklindeydi. Tarihi çok eskiye dayanan Kütahya’nın ilk yerleşimcileri Frigyalılar olarak biliniyor. Daha sonra tarih boyunca Hititler, Lidya, Persler gibi sayısız imparatorluğun ve medeniyetin himayesi altına giren Kütahya, 1078 yılında Selçuklu Devleti’ne, oradan Germiyanoğulları Beyliği’ne ve daha sonra, 1381’de Germiyanoğulları’ndan Devlet Hatun’un çeyizi olarak Yıldırım Bayezid’e teslim edildi.

Kütahya ve El Sanatları

Sanat tarihi araştırmalarının da söylediği üzre tarih boyunca da Kütahya seramikleri ve Kütahya halıları önemliymiş. Kütahya’da ahşap işçiliği öyle ileri seviyedeymiş ki, buradan ustalar alınıp kervanlarla İstanbul’a saraya götürülüyormuş. Kütahya seramikleri ise hem sarayda hem de pek çok 16. ve 17. yüzyıl camisinde defalarca kullanılmış. Kütahya çiniciliği Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa’ya ihraç edilir olmuş.

Kütahya’ya gezisinde kesinlikle el yapımı çinilerden ya da kilimlerden edinin. Yıllarca saklayacağınız bu hatıralar, zamanla antika değeri de kazanabilir çünkü el yapımı, eşsiz ürünlerdir.

Kütahya’da Gezilecek Yerler

Gezilecek onlarca yeri saymaya elbette Kütahya Kalesi ile başlayacağız. Kütahya Kalesi Bizans döneminden kalmış olup Osmanlı Devleti’ne geçtikten sonra çokça askeri birlik için karargah olarak kullanılmıştır. Kütahya Kalesi hakkında bir de rivayet vardır ki, kalede yaşayan kasaplar şehrin aşağı kısmına doğru ciğer sata sata gidermiş ve ciğerleri daha yol üzerinde iken bitermiş. Bu yüzden, bir zamanlar, kaleli ahali ile şehrin aşağı kısımlarında yaşayanlar arasında, diğerleri ciğer alamadığı için “ciğer kavgası” denen bir husumet varmış. Rivayetin ne kadarı doğrudur tabi bilinmez.

Hazır tarihi noktalardan konuşmaya başlamışken, Aizanoi Antik Kenti’nden bahsetmezsek liste anlamsız olur. Giriş ücreti 5 TL olan Aizanoi Antik Kenti’nin tarihi yaklaşık olarak bundan 2200 sene önceye, M.Ö. 2. yüzyıla uzanmaktadır. O zamanlarda yaklaşık seksen bin insanın yaşadığı tahmin edilen antik kent kesinlikle Kütahya’nın görülmeye değer noktalarından biridir. Turistler için harika bir uğrak yeridir.

Vazo’dan yürüyerek 5 dakikada ulaşabileceğiniz Kütahya Adliye Binası oldukça estetik bir yapıya sahip. Kütahya Hükümet Konağı olarak 1907 yılında yapılan bina en son onarımını 2015 yılında tamamlamış. Onarım aslına uygun olarak yapılmış ve şu an halen adliye sarayı olarak kullanım görüyor. Dışarıdan baktığınızda ilk kat turkuaz mavi boyalı ve ikinci kat ise çini kaplı olarak görülebilir. Şu anda resmi adliye binası olarak kullanıldığından bina içerisinde fotoğraf çekmek yasak; ama bir şekilde içeriye girebilirseniz binayı gezdikten sonra özellikle mescit odasına mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz.

Kütahya barındırdığı binlerce eski eserle arkeoloji açısından çok önemli bir bölge. Ulu Camiinin hemen yanında olan Arkeoloji Müzesi eski bir yapı olan, 1314 yılında inşaa edilmiş Vacidiye Medresesi binasının içerisinde. Oldukça ufak bir yer olan müze için yarım saat ayırmanız yetecektir. Her gün açık olan müzeye giriş 5 TL, müze kart geçiyor. Müzenin ortasında bulunan lahit muhtemelen en çok ilginizi çeken eser olacak. Üzerindeki zarif heykellerin usta işi olduğu belli oluyor. Maalesef soyguna uğrayan lahit tahrip edilmiş.

Kütahya ve Yemekleri

Kütahya’nın yemekleri genellikle buğday, hamur ve süt ürünlerinden oluşmakta. Cimcik, kaçamak, haşhaşlı gözleme, haşlama mantı, kulak aşı, mercimekli tosunum böreği, Kütahya höşmerimi, patatesli dolamber böreği, gökçimen hamursuzu, tahinli çörek. Çorba olarak ta sıkıcık, miyane, oğmaç, kızılcık tarhanası, tutmaç ve tarhana en çok bilinen yemekler arasında. Bu tip yöresel yemekleri bulup yiyebileceğiniz ufak lokantaların olmaması bence buranın büyük bir eksikliği. Yöresel yemeklere meraklıysanız Ulu Caminin arkasında bulunan Tarihi Kütahya Konağında bu tip yemekleri tadabilirsiniz.

İrmikli Çöreği de denemden geçmeyin. Dışarda ortalama 1 TL gibi uygun bir fiyata satılıyor. İçinde irmik, kuşburnu ve tarçın bulunuyor. Denemeye değer bir tat.

Kütahya’da Nerede Kalınır?

Kütahya’da 3 ve 4 yıldızlı bir çok otel bulunuyor. Genellikle gecelik fiyatları 90-400 TL arasında değişen otellerden daha fazla lüks ve beklentiniz varsa termal otel ve spa olanlarına da bakabilirsiniz. Fakat lüks beklentiniz yoksa, bir öğretmen evi de işinizi görecektir. Kütahya Merkez Öğretmen Evi 2019 yılı fiyatları kişi başı yaklaşık 65 TL olarak belirlenmiş. Şehrin tam merkezinde, temiz ve bakımlı bir yer olduğundan çok tercih edilen yer olabilir. Bu tip yerlere gitmeden önce rezervasyon yapmaktan kaçınmayın. İşinizi sağlama alın derim.

Kütahya’dan Ne Alınır?

İster hediyelik olarak, ister kendi kullanımınız için mutlaka alınması gereken ürün çini. Bunun için Kütahya’da her hangi bir yerde alışveriş yapabilirsiniz tabi ki; fakat en uygun ve bol çeşidi bulabileceğiniz yer Kütahya Çiniciler Çarşısı. Burası merkezin bir miktar dışında, yürüyerek ulaşmak için biraz uzak; fakat arabayla ulaşmak için oldukça yakın. Bir taksi ile 10 TL ye rahatlıkla gidebilirsiniz. Ya da Kütahya Öğretmen Evinin arkasından kalkan belediye otobüsleriyle gidebilirsiniz. Kütahya Porselen gibi büyük üreticilerin yanı sıra küçük bir çok dükkanın da bulunduğu çarşıda fiyatlar başka yerde bulabileceğiniz fiyatların üçte biri kadar. Kesinlikle uğramanız gereken bir yer.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız;

Exit mobile version