Site icon Yayagecidi.com I Sosyal İçerik Sitesi

Franz Kafka Kimdir? Franz Kafka’nın Dünyaca Ünlü Eserleri!

Franz Kafka Kimdir?

3 Temmuz 1883 tarihinde Prag’da dünyaya gelen Franz Kafka, döneminin edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak sayılmaktadır.. Eserlerindeki realite ve fantastik öğeler Franz Kafka’yı 20. yüzyılın en önemli hikaye ve roman yazarları yapmıştır. Bu makalemizde Franz Kafka’nın hayatını size özetlerken Kafka’nın eşsiz eserlerine ve edebi kişiliğine de yer verdik.

FRANZ KAFKA KİMDİR?

Yaratıcı ve kendine has bir tarzı olan modernist yazar, her zaman yalnızlık içinde yaşamış veya kendini böyle görmüştür.. Ve bunu da eserlerine fazlasıyla yansıtmıştır. Hatta eserlerini bile bir hiç olarak görmüş! Örnek verecek olursak bu duruma ; arkadaşına ‘ben öldükten sonra tüm eserlerimi yak ‘ neden desin ki? Neyse ki yakın arkadaşı olan Max Brod, Kafka’nın eserlerini yakmaya kıyamamış ve dünya edebiyatının Franz Kafka’nın eşsiz eserlerinden mahrum kalmasını engellemiştir..

Çok konuşulan öyküleri ve romanları haricinde sevdiklerine yazdığı çeşitli mektuplarla da tanınan Kafka, özellikle Milena’sına yazdıklarıyla bilinmektedir. Milena(evli) ile yalnızca 3 kez görüşmesine rağmen, ona aşık olan Kafka, dizeleriyle duygularının ne kadar derin olduğunu ve hissetiiği yoğun acıyı mükemmel bir şekilde tasvir etmiştir. “Yanımda yürüyordun Milena. Düşünsene, yanımda yürümüştün…” Kafka’nın o eşsiz mektuplarındaki sözlerinden yalnızca bir tanesi!

Franz Kafka ,Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sınırları içerisinde olan Prag’da gözlerini dünyaya açmıştır. Yahudi ailesinin 6 çocuğundan ilki olan Kafka, oldukça zor bir çocukluk geçirmiş, ileride kaleminden dökülecek olan acılarıyla küçük yaşta tanışmaya başlamıştır. Babası ile arası her zaman kötü olan ve onunla asla iyi ilişkiler kuramayan Kafka, annesinden de çok şefkat görmemiş, aile sevgisinden bir hayli uzak büyümüştür.

Kafka babasıyla sadece anlaşamamış değil on karşı nefret de duymuş.. Hatta babasına karşı duyduğu nefret ileride kendini de bir hiç olarak görmesine sebep olmuştur. Eserlerinde babasıyla arasında olan ilişkisini hem acı hem de nefret dolu cümlelerle sürekli dile getirmiş Kafka. İlk olarak da babasında gördüğü diktatörlüğü ve otoriteyi hiçbir zaman sevmediğini, nefret ettiğini vurgulamış…

Franz Kafka ve babası..

KAFKA!

Franz Kafkanın çocukluğunda rol oynamış başlıca kişiler Fransız mürebbiye Bailly, kâhya kadın Marie Werner’dir. O sıralarda Prag’da yaygın olarak konuşulan dil Çekçe’ydi. Küçük yaşlarda da Bauer ile tanıştı. 1920’lerin başında tanıştığı Milena Jesenska, bundan 20 yıl sonra 1944’de Alman toplama kampında hayata gölerini yumucaktı, Milena onun üzerinde oldukça güçlü bir etki yarattı. 1923’te ailesinden uzaklaşmak ve yazmaya konsantre olmak için Berlin’e taşındı, orada da Dora Dymant adında kız arkadaşı oldu. Dora, Milena’dan şanslıydı Nazi Almanyasına direndi ve 1952’de Londra’da hayatını kaybetti.

1917’de Kafka çok kötü bir hastalık olan ‘vereme’ yakalandığını öğrendi. 1919 yılında geçirdiği ağır gripten dolayı hastaneye yatırıldı. 1922’de emekli oldu, maddi durumu berbat haldeydi ve sağlığı da gittikçe kötüleşiyordu. Ömrünün son 2 ayını sanatoryumda geçirdi. 3 Haziran 1924’te 41 yaşında hayatını kaybetti…

FRANZ KAFKA EDEBİ KİŞİLİĞİ

Franz Kafka, kendi hayatını baştan kaybedilmiş bir savaş olarak saysa da bıraktığı eserler, onu hayatı yenilgiye uğratan nadir insanlardan birisi haline getirmiştir.

Kafka eserlerinde insanın gizlenmiş korkularını, burjuva yaşamının sahte aile ve toplum ilişkilerini, bürokrasinin delirten işleyişini gözler önüne serer. Karamsar mizacı eserlerindeki karakterlerin tümünü çaresizlikle donatmıştır. Örneğin Dava kitabının kahramanı Josef K. neyle suçlandığını bilmeyerek yavaş yavaş karanlığa gömülür. Aynı durum Şato‘da kadastro memuru olan Bay K’da da görülür. Kayıp kitabında ise diğer eserlerinden ayrılarak iyimser bir tavırla kaleme alınmıştır.

Franz Kafka, eserlerinde çaresizliği de işlese iyimserliği de, Albert Camus’un deyişiyle;

Korku Çağı yok olana dek güncelliğini koruyacaktır.

FRANZ KAFKA ESERLERİ!

Öncelikle eserlerini dünya çapında en ünlü olanları tanıtarak incelemeye başlayalım..

Dönüşüm – 1915

Franz Kafka’nın en önemli ve en çok okunan eserlerinden biri olan Dönüşüm 1915 yılında yayınlanmıştır. Kafkanın aslında kendi hayatını anlattığı bu eserde kendisini ne kadar önemsiz gördüğünü bir sabah uyandığında hamamböceğine? dönüşen Gregor Samsa karakteri ile anlatmaya çalışmıştır. Kafka’nın yalnızlık, çaresizlik ve dışlanmışlık duygularını kağıda döktüğü Dönüşüm’de Samsa hiç kimse için bir anlam ifade etmemektedir. Hatta ölümü bile ailenin umurunda olmamış, ölüsü evin hizmetçisi tarafından farkedilip ortadan kaldırılmıştır.

Dava – 1925

Kafka’nın ölümünden sonra yayımlanmış bu roman da diğerleri gibi Kafka’nın karamsarlığını anlatmaktadır. Josef K. İsimli karakterin tutuklanmasıyla başlayan romanda, 30 yaşındaki adam neden tutuklandığını bilmemektedir. Ve Josef K. neden tutuklandığını ne de kim tarafından yargılandığını bile öğrenemeden ölüm cezasına çarptırılarak, bir taş ocağında kasap bıçağıyla öldürülür.

Şato – 1926

Max Brod tarafından 1926 yılında yayımlanan Şato isimli eserde ismi K olan bir kadastrocu ve onun başarısızlıkla sonuçlanan çabaları geçmektedir. K aslında bir köydeki gizemli şatoda çalışmak üzere atanmıştır. Ama görevliler bir türlü onu şatoya almamaktadır. Buraya girebilmek için her türlü şeyi deneyen K, sonunda şato görevlileri ile görüşmek için randevu alır ama uyuyakaldığı için bu randevuya da gidemez. Ve roman K ile iki kadın arasındaki konuşma devam eder iken aniden biter.

Milena’ya Mektuplar – 1952

Milena’ya Mektuplar Kafkanın en ünlü en çok bilinen eseridir. Ülkemizde de epey dikkat çeken bu eser, Kafka’nın imkansız aşkı Milena Jesenska’ya yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Yazarın toplantıda Prag’da tanıştığı Milena ile olan ilişkileri iş sayesinde başlamıştır. Çünkü Milena Kafkanın eserlerini Çekçeye çeviriyormuş. Daha sonra Milena’ya aşık olmuş ve ona duyduğu derin aşk duygularını mektuplarına dökmüştür. Bir başkasıyla vli olan Milena’yı kendi tabiriyle “koca denizin dibindeki minik taşı sever gibi” sevdiğini söyleyen Kafka’nın mektupları, okuyucuları üzerinde derin anlamlı izler bırakmaktadır…

Franz Kafka sayesinde tanınan Çek asıllı Milena Jesenska‘nın da zor bir hayatı olmuştur. İlk savaşını tıpkı Kafka gibi onu kliniğe kapatan Aristokrat babasına karşı vermiş, daha sonra ise yine kafka gibi düzene karşı çıkmıştır. Yazar, editör ve çevirmen kimliğinin yanında aynı zamanda bir gazeteci de olan Milena, yazdıkları ve sosyalistlerle iş birliği yaptığı için Almanların arananlar listesine girmiştir. Ve 1944’de Naziler tarafından görüldüğü toplama kamplarında hayatını kaybetmiştir..

Roman

Hikâye

Mektuplar

Günlükler

Bu makalemizde kısa hayatına ölümsüz eserler sığdıran karamsar çocuk Kafka’nın yaşamını ve eserlerini inceledik.. Bir sonraki makalemizde görüşmek üzere.. Edebiyat ile kalın..

Exit mobile version